Varisler
Vücudumuzdaki dolaşım sisteminde, arterler kanı kalpten alarak uzaklardaki doku ve organlara taşıyan damarlardır, venler ise doku ve organlardaki kanı alarak kalbe geri getiren damarlardır. Arterlerin aksine venlerin duvarlarında kan akımına yardımcı olacak şekilde kaslar bulunmaktadır ve venlerin çevresinde bulunan kasların hareketleri de kanın akımına ayrdımcı olur. Bunlara ilave olarak venlerin içerisinde bulunan kapakçıklar kalbe doğru ilerlemekte olan kanın yer çekiminden dolayı geri kaçmasına engel olurlar.
Kronik venöz yetmezlik; venlerin normal yapısının bozularak kan akımının aksadığı duruma verilen isimdir. Varis kronik venöz yetmezlik durumunun hafif derecedeki şeklidir ve yüzeyel (derinin hemen altındaki) venlerin hasara uğradığı, genişlediği ve aşırı dolu göründüğü durumdur. Varis sıklıkla bacaklarda meydana gelir. Varis hastalarının yaklaşık olarak %50 sinde, hastalık aileseldir ve genellikle kalıtsal bir ven zayıflığı veya damar duvarı zayıflığı söz konusudur. Hastaların diğer yarısında, hamilelik veya şişmanlıktan kaynaklanan ven içi kan basıncı değişiklikleri ve bunun sonucunda meydana gelen damar içi göllenmeler etken olabilir. Aynı zamanda, uzun süreli ayakta durmayı gerektiren meslekler (bekçilik, hemşirelik, garsonluk gibi) yerçekiminin de etkisi ile venlerin kanı iyi bir şekilde kalbe taşımasını engelleyebilir, bu durumda da basınca bağlı damar hasarı ve varis gelişim riski artar. Son olarak da jartiyer ve diz-üstü çoraplar varis oluşma riskini artırabilirler, bu tür giyeceklerin kan akımını engellemeyecek derece elastik olması gerekir.
Yetişkinlerin yaklaşık olarak %15 inde varis görülmektedir. Varis kadınlarda erkeklerden daha sık olarak gözlenir (yaklaşık 2-3 kat daha sık). Varis en sık olarak bacaklarda görülmekle birlikte, hamilelik sırasında vajinada ve makat civarında görülebilir (hemoroid).
Belirtiler ve Åžikayetler
Bacaklarda; varis genelde bacakların iç yüzü boyunca, dizin arkasında ve baldırın arkasında görülür. Etkilenen venler mavi, şişkin ve gerginliği kaybolmuş, kıvrımlı şekildedir.
Bazı hastalarda, varis geliÅŸen damarlarda her hangi bir belirti görülmeyebilir, ancak diÄŸer hastalarda bacaklarda sürekli – tekdüze bir aÄŸrı, bacaklarda basınç ve ağırlık hissi, ayak ve ayak bileÄŸinde ÅŸiÅŸlik, etkilenen venlerin civarındaki deride kaşıntı bulunabilir. Bazı ileri derecedeki hastalarda kan akımının iyice yavaÅŸlaması sonucu bölgesel deri deÄŸiÅŸiklikleri ortaya çıkabilir (kuruluk, kızarıklık veya koyulaÅŸma ve yara oluÅŸumu). Kan akımının yavaÅŸlaması aynı zamanda etkilenen damarların içerisinde pıhtıların oluÅŸumuna neden olabilir.
Genellikle şikayetler günün sonunda daha şiddetlidir (özellikle de uzun süreli ayakta durma olmuşsa). Bazı kadınlar varise bağlı şikayetlerinin özellikle adet öncesi dönemde ve hamilelikte daha çok artığını belirtmektedirler.
Tanı
Hekiminiz tarafından yapılacak muayene sonucunda tanı konabilir. Genelde ilave bir test veya tanı yöntemine gereksinim duyulmaz.
Hastalığın Seyri Varis uzun süreli bir hastalıktır, ancak şikayetler artma ve azalma periyodları gösterebilir. Eğer hamile iseniz ve şikayetleriniz şiddetli ise, doğumdan sonra şikayetlerinizin azalacağı söylenebilir. Ancak doğumdan sonra da şikayetleriniz tamamen ortadan kalkmayacaktır, ve gelecekteki hamileliklerinizde de benzer problemleriniz ortaya çıkabilir.
Korunma Genel olarak, normal kilonuzu korumakla ve uzun süreli ayakta durmaktan sakınarak varis gelişme riskini azaltabilirsiniz. Ancak maalesef, ailenizde varis varsa bu önlemler de varis gelişmesini engellemeyebilir. Eğer sizde varis gelişmişse, şikayetlerinizin artmasını engellemek için, düzenli olarak uzanarak veya ayaklarınız kalp hizasının yukarısında olacak şekilde oturarak ksmen önlem alabilirsiniz. Bazı hekimler, destekleyici varis çorapları veya daha özel olan yürürken bacaklarınıza masaj yapan çorapalr giymenin faydalı olacağını önermektedirler. Bu tür masaj yapan varis çorapalrı yüzeyel venlerdeki kan akımını kolaylaştırarak şişmeleri önlerler.
Tedavi Çoğu varis hastasının şikayetleri hafif derecededir ve düzenli olarak ayaklarını yukarı kaldırıp dinlenerek veya varis çorapları kullanarak ya da skleroterapi denilen yöntemle tedavi edilebilirler. Skleroterapide, etkilenen venin içerisine, veni harap ederek kan akımını tamamen ortadan kaldıran bir madde verilir. Şiddetli venöz yetmezliği olan hastalarda (özellikle sıklıkla pıhtı gelişenler ve damar civarındaki deride yaralar oluşanlar) damarın bağlanması gerekebilir. Bu cerrahi bir işlemdir. Diğer bir cerrahi işlem de flebektomi adı verilen prosedürdür: bu işlem damarın bağlanmasına benzer bir yöntem olmakla birlikte daha az girişim gerektirir. Daha yeni bir yöntem olan lazer tedavisi ise genelde sadece hafif şiddetteki hastalarda kullanılır. Hafif olgularda tedaviye skleroterapi ile başlanması önerilebilir, ancak bu yöntem her zaman kalıcı bir çözüm getirmez. Cerrahi tedaviler daha kalıcı yöntemler olmakla birlikte iz kalmasına neden olurlar ve yeni varis venleri oluşabilir.