Makaleler arşivleri - Sayfa 6 / 33 - Fizik Tedavi Rehabilitasyon

All posts in Makaleler

Sırt Anatomisi

Sırt bölgesi; 12 adet omur ve bunların arasındaki disklerden oluşmuştur. Ayrıca her bir sırt omuruna iki adet kaburga kemiği eklem yapar ve göğüs kafesini oluşturur. Sırt bölgesi boyun ve bele göre daha az hareketlidir. Bu sebeple fıtık, kireçlenme gibi yıpranma ve yozlaşmaya bağlı hastalıklardan daha az etkilenir. Ancak kanlanmasının daha iyi olmasından dolayı çeşitli tümörlere bağlı kemik yayılımları sırt bölgesinde daha sık görülür.

More

Sırt Ağrıları ve Sebepleri

Anatomi

Sırt bölgesi 12 adet omur ve bunların arasındaki disklerden oluşmuştur. Ayrıca her bir sırt omuruna iki adet kaburga kemiği eklem yapar ve göğüs kafesini oluşturur. Sırt bölgesi boyun ve bele göre daha az hareketlidir. Bu sebeple fıtık, kireçlenme, gibi hastalıklardan daha az etkilenir.

Sırt ağrılarının sebepleri nelerdir?
Sırt ağrıların bir çok sebebi vardır.

  • stres ( sabah yorgunluÄŸu, bitkinlik, yaygın baÅŸaÄŸrıları)
  • duruÅŸ bozuklukları( bilgisayar kullanma, ÅŸoförlük)
  • kamburluk
  • omurganın yana eÄŸrilikleri
  • juvenil kifoz(özellikle geliÅŸme döneminde erkek çocuklarda görülen bir çeÅŸit kamburluk)
  • hiparostosis ( daha çok erkeklerde görülen bir çeÅŸit kireçlenme )
  • iç organlardan yansıyan aÄŸrılar
  • interkostol nevralji
  • sırt bölgesinde fıtık ve kireçlenmeler boyun bölgesindeki fıtık ve kireçlenme aÄŸrılarının sırta yansıması ( bu durumda özellikle kürek kemikleri arasında ve altında aÄŸrı olur )
  • osteoporoz ( kemik erimesi )
  • iltihaplı romatizmalar ( ankilozan spondilit )
  • multipl miyelom ( bir çeÅŸit kemik tümörü )
  • kemik tüberkülozu
  • çökme kırıkları
  • iyileÅŸmiÅŸ omurga kırıkları

Sırt ağrıları hangi durumlarda tehlikelidir?

  • ÅŸiddetli aÄŸrı
  • gece terlemesi
  • zayıflama
  • boy kısalması
  • bacaklarda kuvvet kaybı, uyuÅŸma
  • kan tahlilinde yüksek sedimantasyon, idrarda protein
  • solunum sıkıntısı
Sırt ağrısına yukarıda bulgular ve belirtiler eşlik ediyorsa durum ciddiye alınmalı ve mutlaka ileri tetkikler yapılmalıdır.

 

Sırt ağrıları büyük çoğunlukla mekanik, dejeneratif bozukluklar ya da bel veya boyundan yayılan ağrılara bağlıdır.

Tedavi nasıldır

Mekanik ve dejeneratif bozukluklara bağlı sırt ağrılarının tedavileri birbirine benzer. Kas gevşeticiler, antiromatizmal ilaçlar, yüzeysel etkili pomatlar, ağrı kesiciler ve antidepresan ilaçlar en sık kullanılan ilaçlardır. Sırt ekstansiyon egzersizleri, bel fleksiyon egzersizleri, boyun egzersizleri ve omuz kaslarını kuvvetlendirici egzersizler en sık yapılan egzersizler. Fibromiyalji ve miyofasial ağrılı hastalarda tetik nokta enjeksiyonları ve soğuk spray uygulamaları oldukça faydalıdır.
More

Kubital Kanal Sendromu

Ulnar sinirin dirsek seviyesinde sıkışmasıdır. Duyu kusuru özellikle 5. parmağın tamamında ve 4. parmağın ulnar tarafında olmak üzere her iki parmağında hem palmar hemde dorsal yüzünde belirgindir. % 20 vakada sinirin duysal inervasyonuna bağlı olarak duyu kusuru 3. parmağa kadar yayılabilmektedir.

 

Parestezi şikayeti genelde elbileğinin proksimaline yayılma göstermez. Duyu bozukluğu kas gücü kaybından daha belirgin olup, kas gücü kaybı olan hastalarda yetersiz ulnar deviasyondan dolayı kaba kavrama bozulmuştur. İki nokta ayırımının bozulması duyu muyanesinde oldukça önemlidir. Duyu kusurunun sadece palmar yüzde bulunması sıkışmanın bilek seviyesinde olduğunu düşündürmelidir.

 

Bilek seviyesinde veya daha distaldeki ulnar sinir sıkışmalarında, elin dorsal yüzünün duysal inervasyonunu sağlayan dorsal kutanös dalların kurtulması bu bölgedeki duyunun normal kalmasının sebebidir. Medial önkol duyu kusurundan şikayet eden hastalarda brakial pleksusun medial kordundan kaynaklanan antebrakial kutanös sinir, alt brakial pleksus ve spinal kord lezyonları ayırıcı tanıda dikkate alınmalıdır.

 

Fizik muayenede 1. dorsal interosseos ve hipotenar bölgedeki atrofi dikkat çekicidir. İleri vakalarda son iki parmak metakarpofalangeal eklem hiperekstansiyonu ve interfalangeal eklem hiperfleksiyonu ile ortaya çıkan ve pençe eli deformitesi bu hastalar için oldukça tipik görünümdür.

 

Dorsal, palmar interosseos kaslarda ve adduktor pollisiste kas gücü kaybı mevcuttur. I. dorsal interosseos, adduktor pollisis ve fleksor pollisis kas gücü kaybına baÄŸlı olarak lateral kavrama bozulmuÅŸ olup, lateral kavramada fleksor pollisis longus kası kullanılır. Böylece lateral kavramada I. parmağın lateral kenarı yerine parmak ucu kullanılır (Froment’s sign). Radial sinir paralizisinde metakarpofalangeal eklemler sabitlendikten sonra parmakların abduksiyon ve adduksiyonunun deÄŸerlendirilmelisi, radial sinir paralizisinin ulnar sinir paralizisi olarak deÄŸerlendirilmesi hatasını önleyecektir.
More

Siyatik

Dördüncü ve beÅŸinci bel omurları arasından çıkan, buradan topuklara kadar uzanan “siyatik” adı verilen sinirde görülen aÄŸrılı bir hastalıktır. Siyatik aÄŸrısı kendisini iki ÅŸekilde belli eder: Ya devamlı hafif bir aÄŸrıdır ya da arada bir gelen ÅŸiddetli aÄŸrıdır. AÄŸrılar, siyatik siniri boyunca, kalçadan topuÄŸa kadar uzanır.

 

 

Siyatik aÄŸrısı, bazen “bel fıtığı” ile karıştırılmaktadır. AÄŸrının siyatik sinirinden kaynaklandığını anlamak için hasta sırt üstü yatırılır. Bacak gergin bir halde iken yavaÅŸ yavaÅŸ yukarı kaldırılır. Bu sırada uyluÄŸun arka yüzünde bacaÄŸa hatta ayaÄŸa kadar uzanan kasıntılı bir aÄŸrı duyuluyor ise siyatik şüphesi kesinleÅŸir. Bacak ne kadar yukarı kaldırılırsa, aÄŸrı o derece ÅŸiddetli olur.


Sebepleri:

Siyatiğin çok çeşitli sebepleri vardır. Başlıcalarını şöyle sıralayabiliriz:

 

  • Omurga kireçlenmesi
  • Omurga tümörleri
  • Bel fıtıkları
  • Omurga enfeksiyonları
  • DoÄŸumdan gelen bazı rahatsızlıklar
  • Omurganın alt kısımlarında meydana gelen kırık, çıkık ve zedelenmeler
  • LeÄŸen kemiklerinde veya bu bölgeye yakın organlarda hasarlanmalar
  • Gut, ÅŸeker hastalığı, bazı sinir tahriÅŸ edici ilaçların siyatik siniri çevresine enjekte edilmesi
  • Bazı iç organ tümörleri

Ne Yapmalı?

  • Uygulanacak tedavi ÅŸekli, siyatik sinirini etkileyen asıl faktörün ortaya çıkarılmasından sonra tesbit edilir.
  • Tedavinin ilk dönemlerinde aÄŸrı kesici ilaçlar ve yatak istirahati verilir.
  • Daha sonra sıcak banyolar, kaplıca kürleri, masaj ve fizik tedavi usulleri tatbik edilir.
More

Duruş ve Duruş Bozuklukları

Duruş (postür) vücut kısımlarının diziliş ve düzenidir. Postür statik veya dinamik olarak ikiye ayrılır. Oturma, ayakta durma, yatma sırasında vücudun duruş şekline statik postür (sabit duruş), hareket esnasında vücudun duruş şekline ise dinamik postür (hareketli duruş) denilir.

 

Normal postür (duruş) nedir ?

Kas iskelet sisteminde bir zorlanmaya sebep olmayan, vücudun normal eğriliklerinin korunduğu, eklemlere uygulanan kuvvetlerin dengeli dağıldığı duruşa normal postür yada normal duruş denilir.

 

İyi bir postür eğitimi çocukluk yaşından itibaren başlar. Kötü postür hayatın ileri dönemlerinde karşılaşılabilecek birçok romatizmal hastalığın, organ bozukluklarının ve ruhsal bozuklukların sebebi olabilir.

Ä°deal ayakta durma pozisyonu

Baş dik ileri ve geri eğiklik yapmaksızın yanlardan bakıldığında kulaklar tam omuzlar hizasında olmalıdır. Göğüs dik durmalı bel ve boyundaki çukurluklar normalden fazla veya az olmamalıdır. Karın düz olmalıdır. Omuzlar dik olmalı, çökmüş gibi olmamalıdır.

İdeal yatış pozisyonu

Yatak sert ve düz olmalı, vücut ağırlığı ile yaylanmamalıdır. Baş ve gövde uyum içinde olmalıdır. Yastık çok alçak veya çok yüksek olmamalı, boyundaki çukurluğu destekleyecek kadar olmalıdır. Çok yumuşak yastıklar zararlıdır. Ayrıca çok sert ve yüksek yastıklar başın askıda kalmasına ve boynun zorlanmasına sebep olur.

Ä°deal oturma pozisyonu

Oturma postürü ayakta durma postürüne göre daha gevşek bir postürdür. İdeal bir oturmada yük her iki kalça üzerine eşit olarak dağılmalı, bel ve sırt dik olmalıdır. Oturulan yer yeterli yükseklikte olmalı, her iki ayak yere eşit olarak temas etmelidir. Çalışma esnasında öne eğilmeyi önlemek için masaya yakın oturulmalı, araba kullanılıyorsa direksiyona yakın olunmalıdır. Sırt ve mümkünse baş, eğimi hafif arkaya bakan bir destekle desteklenmelidir. Otururken kolların bir destekle desteklenmesi omuz ve boyuna binen yükü azaltır.

Sık rastlanan duruş bozuklukları ve sebepleri

Kifoz (kamburluk) : Sırt omurgasının öne doğru eğik olmasıdır. Aşırı kilolular ve gebelerde görülebilir. Düz tabanlık gibi deformiteler, ankilozan spondilit gibi romatizmal hastalıklar, bel çukurluğunda artma, karın kaslarında zayıflık, zayıf sırt kasları, desteklenmeyen iri göğüsler vs kifozun en önemli sebepleridir. Ayrıca göğüslerin çıkması döneminde kızlar öne eğilerek otururlar bu da dorsal kifoza (kamburluk) sebep olur, bu durum daha sonraki boyun, omuz ve sırt ağrılarına zemin hazırlayabilir. Kifoz kürek kemiği hareketlerini etkileyerek düşük omuz, torasik çıkışın daralması (boyundan çıkıp kollara giden damar ve sinirlerin geçtiği dar bir bölge) gibi ilave problemlere yol açabilir. Osteoporoza bağlı çökme kırıklarında ilerlemiş kifoz deformiteleri görülür.

 

Lordoz (çukur bel) : Beldeki normal çukurluğun artmasıdır. Karın, sırt, kalça kasları ve bağlarındaki dengesizlikler ve güç kayıpları bel çukurluğunu artırır. Gebelikte bel çukurluğu artar. Ayrıca karın kaslarında gevşeklik, aşırı kilo lomber lordozu artırır. Lomber lordonun en önemli sonucu bel ve bacak ağrılarıdır. Ayrıca omurlarda kayma (spondilolistezis) olan hastalarda lombel lordoz (bel çukurluğu) artmıştır.

Kifolordoz (kamburluk ve çukur bel) : Bu kişilerde sırtta kamburluk, belde de çukurluk vardır. Kalça öne doğru eğiktir. Bu hastalarda dizler arkaya eğik, kalçalar ise öne eğiktir. Baş öne doğrudur, ancak kamburluktan dolayı boyundaki çukurluk artmıştır. Bu hastalarda boyun, omuz, sırt, bel ve bacak ağrıları sık görülür.

 

Arkaya eğik bel: Bu duruş bozukluğunda kalçalar önde, dizler geridedir. Sırt belirginleşmiş, göğüs kafesi öne çıkmış ve vücudun ağırlık merkezi ayağın ön kısmına kaymıştır. Bu duruş bozukluğunda omurga (bel, boyun, sırt) ve omuz ağrıları sık görülür. Bu tip postürel bozuklukta arka uyluk kasları zayıf ve uzun, tensor fasia lata kası kuvvetli, iliotibial bant gergindir.

Düzleşmiş bel: Bu postürde karın kasları kuvvetli, bel ekstansörleri (doğrultucu kaslar) zayıftır. Kalça ve diz eklemi hiperekstansiyondadır (aşırı doğrulmuş). Kalça fleksörleri (bükücü kaslar) uzun ve zayıf, arka uyluk kasları kısa ve kuvvetlidir. Düzleşmiş belde disklere binen yük arttığı için bel fıtığı riski artar.

 

Düşük omuz : Uzun süre masa başında çalışanlar, bilgisayar ve daktilo gibi klavyeli cihaz kullananlar, borsa çalışanları gibi sürekli bir ekran izlemek zorunda kalanlar, çok fazla miktarda el işi (ince iş) yapanlarda sırtta kamburluk, omuzlarda çökme ve yuvarlaklaşma ve boynun öne doğru eğim yapması şeklindeki duruş bozuklukları ile çok sık karşılaşırlar. Bu kişilerde aynı pozisyona maruz kalmaktan ve tekrarlayan mikrotravmalardan dolayı omuz ağrıları, boyun ağrıları, kürek kemikleri arasında ağrı, kol ve el bileği ağrıları çok sık görülür. Bazen ciddi boyun fıtıkları, dejeneratif değişiklikler (boyun kireçlenmeleri), rotator manşon tendinitleri, kümülatif travma hastalığı, karpal tünel sendromu ve torasik çıkış sendromları görülebilir. Uzun süreli kötü ve aynı pozisyonda ders çalışan öğrenci ve akademisyenlerde de benzer tablolar görülebilir.

DuruÅŸ egzersizleri
Ayakta yapılacak egzersizler

Çeneniz geride, başınız dik, kollarınız gövdeye yakın, karın düz olacak şekilde yürümeye çalışınız. Kauçuk tabanlı, kaymayan ayakkabıları tercih ediniz. Yürürken ayaklarınız dışa doğru değil öne doğru baksın.

 

Bir duvara karşı durup kollarınızı kaldırabildiğiniz kadar yukarı kaldırın. Bu esnada karnınızı içeri çekerek belinizi düzleştirmeye çalışın. Bu egzersizi yaparken bir kolunuzu kaldırabildiğiniz kadar yukarı kaldırırken, diğer kolunuzu indirebildiğiniz kadar aşağıyı doğru uzatın. Daha sonra kollarınızı değiştirin.

 

Ellerinizi arkadan bel ortasına getirin. Eğilebildiğiniz kadar arkaya eğilmeye çalışın. Bu esnada karın kaslarınızın kasıldığını hissedin.

 

Sırtınızı bir duvara yaslayınız, ayaklarınızı 25 cm kadar duvardan uzağa koyunuz. Dizleriniz hafif bükülü durumda iken baş, omuz ve sırtınızı duvarla temas halinde tutunuz. Bu pozisyonda, duvarla temas halinde iken aşağı-yukarı kayın. Sırt bölgenize plastik bir top koyarak bu egzersizi daha etkili hale getirebilirsiniz.

Oturarak yapılacak egzersizler

Başka bölümlerde anlatılan boyun egzersizleri uzun süre oturmaktan kaynaklanan zorlanmaları dengelemek için kullanılabilir.

 

Otururken omuzlarınızı kaldırabildiğiniz kadar kaldırın. Sonra omuzlarınızı öne, aşağıya ve arkaya hareket ettirerek daireler çizin. Bu hareketi ayakta da yapabilirsiniz.

 

Arkalıklı bir sandalyede yada taburede oturun. Kürek kemiklerinizi orta hatta doğru yaklaştırabildiğiniz kadar yaklaştırın.

 

Arkalıklı bir sandalyeye oturun. Sandalyenin kollarından tutarak sırt bölgenizi sandalyenin üst destek noktasına getirerek geriye doğru geriniz.

Yatarak yapılacak egzersizler

Dizleriniz bükülüyken sırt üstü uzanın. Başınız ve omuzlarınızı yere koyun. Bu esnada kalça, uyluk ve gövdenizi kaldırarak köprü kurun. Bu egzersizi daha sonra sağ ve sol bacağınızdan ayrı ayrı destek alarak tekrarlayın.

 

Dizleriniz bükülü iken sırt üstü yatın. Kalçanız çok hafif kalkarken, karnınızı içe çekin ve bel çukurluğunu yere bastırmaya çalışın.

 

Sırt üstü dizleriniz bükülü iken yatın, kürek kemiklerinizin arasına rulo haline getirilmiş büyükçe bir havlu koyun. Omuzlarınızı aynı anda yere doğru yaklaştırmaya çalışın.

 

Yüzüstü uzanın önce sağ sonra sol kolunuzu havaya kaldırmaya çalışın. Aynı hareketi karnınızın altına bir yastık koyarak kollarınız yanda iken tekrar ediniz. Bu hareketi yaparken sağ ve sola doğru gövdenizi esnetin.
More

Bel Ağrıları

Bel Fıtığı
Siyatik
Alt Ekstremitede Tuzak Nöropatileri
Femoral Sinir Nöropatisi
Faset Sendromu
Osteoporoz Nedir?
Çocuklarda Bel Ağrıları
Bebek Bakan Annenin Bel ve Sırt Ağrılarından Korunması
DoÄŸumsal Anomaliler
Başarısız Bel Cerrahisi Sendromu
Bel Omurlarında Kayma
Spınal Stenoz
Lomber Sipondiloz
Bel Ağrılarında Risk Faktörleri ve Korunma Prensipleri
Duruş ve Duruş Bozuklukları
Miyofasiyal Ağrı Sendromları
Fonksiyonel Bel Ağrıları
Omurganın Yapısı ve Fonksiyonları
Sakroiliak Eklem Hastalığı
Bel Ağrılarında Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
Peroneal Sinirin Tuzak Nöropatileri
Bel Ağrılarından Korunma Prensipleri
Omurga Anotomisi
Yaygın sebebi bilinmeyen iskeletsel kireçlenme
More

Dirsek Ağrıları

Dirsekte üç adet kemik eklem yapar, bunlar; humerus (üst kol kemiği), ulna ve radius. Dirsekte en sık rastlanan hastalıklar tendonların yapışma yerlerindeki zorlanmalara bağlı entesopatilerdir. Dirseğin dış yanında olup daha sık görülene lateral epikondilit veya tenisçi dirseği, dirseğin iç yanında olan entesopatiye ise medial epikondilit yada golfçu dirseği denilir. Entesopatiler daha çok el bileğinin tekrarlayan ve güç uygulanan hareketlerine bağlıdır.

 

Olekrenon bursiti dirsekte sık rastlanan bir hastalıklardan biridir ve dirsekte ağrılı yada ağrısız şişlik şeklinde kendini gösterir. Ayrıca daha üst seviyelerde yada dirsekte sıkışan ulnar ve radial sinirler dirsekte ağrıya sebep olabilir.

 

Ayrıca dirsekte boyundan yansıyan ağrılar, iltihaplı romatizmalara (gut, romatoid artrit gibi) bağlı artritler, sinir sıkışma sendromları görülebilir.
More

Scheuermann Hastalığı

13-17 yaşlarında daha çok erkek çocuklarında görülen, sık rastlanan bir sırt ağrısı sebebidir. Sırt arkasında ve belde ağrı, kamburlaşma ve yuvarlak omuzlar şeklinde kendini gösterir. Hastaların %75 inde sırt, %25 inde sırt ve bel bölgesi tutulur. Sırttaki kamburluklardan dolayı bel çukurluğu artmıştır. Hastalarda sırt ağrılarının yanısıra boyun, bel ve omuz ağrılarıda olabilir. Hastaların yaklaşık üçte birinde skolyoz (omurganın yana eğriliği) vardır.

Tedavisinde istirahat, korseleme, ekstansiyon egzersizleri ve beldeki çukurluğu azaltmak için pelvik tilt egzersizleri yaptırılır. Duruş eğitimi yaptırılır. Öne eğilerek oturma engellenmeye çalışılır. Sonuç genellikle iyidir.

More

Bel Fıtığı

Beş omur ve omurlar arası diskler ile birlikte sakrum (sağrı kemiği) üzerinde yerleşen bel bölgesi, omurganın boyundan sonraki en hareketli bölgesidir. Beldeki hareketin büyük çoğunluğunu 4. ve 5. bel omurları ile 5. bel omuru ile sakrum kemiği arasındaki eklemler oluşturur. Omurlar arasındaki diskler içi jelatinimsi kıvamlı bir sıvı dış kısmı ise fibrotik bantlardan oluşan liflerden oluşur. Tekrarlayan hareketler, aşırı zorlanmalar, duruş bozuklukları, ve uygun olmayan pozisyonlarda yapılan fiziksel aktiviteler dış kısımdaki anulus fibrozis adı verilen kuşakta yırtılmalara yol açar, yırtılma anulusun iç liflerinden başlayarak dışarıya doğru uzanır. Bunun sonucunda jelatinöz sıvı madde dışarıya doğru fıtıklaşır ve o bölgedeki bağları zorlar etraftaki dokulara baskı yapar. Hastalık daha da ilerleyince bacağa giden siyatik sinirini sıkıştırır, daha çok genç ve orta yaşlarda görülür. İleri yaşlarda ise bel kireçlenmesi ile birlikte görülür.

Belirtileri nelerdir?

Bel fıtığının en önemli belirtisi bel ve bacak ağrısıdır. Başlangıçta belde yerleşik olan ağrı daha sonra bacağa yayılır. Genellikle tek taraflıdır. Taraf değiştirebilir veya iki taraflı olabilir. Bazen hastalar yalnızca bacak ağrısı ile gelir. Ani bir zorlanma yada ters hareket yoksa ağrı daha önce birkaç defa tekrarlamıştır, tedaviyle yada tedavisiz düzelmiştir. Hastada ayrıca bacakta uyuşma, bel hareketlerinde kısıtlanma görülür. Öksürme, hapşırma, uzun süreli oturma, otomobil kullanma, öne doğru eğilme, ağrıyı arttırır. Skolyoz adı verilen belin bir tarafa doğru eğilmesi sık rastlanan bir bulgudur.

 

Ağrı hafif, orta veya şiddetli olabilir. İleri vakalarda bacak kaslarında erime, incelme, bacakta üşüme olabilir. Çok nadiren bacaklarda özellikle iç taraflarda (iki taraf) his kusuru ve idrar yapamama veya idrar kaçırma görülür. Bu durumda hasta acilen ameliyata sevk edilmelidir.

 

Teşhis nasıl konur?
Çoğu vakada hastanın görünümü, hastanın ifadesi, basit bir muayene kesin teşhis koydurur. Ancak hastalığın şeklini belirlemek ve diğer hastalıklardan ayırt etmek için laboratuvar tetkikleri, düz röntgen, tomografi, MR gerekebilir.

Bel fıtığından korunmak mümkün müdür ?
İyi bir kas yapısı, kaslar arasında denge duruş eğitimi ve riskli hareketlerden kaçınma bel fıtığından korunmada kısmen yardımcıdır. Esas önemli olan bir kez bel ağrısı olan kişide bunun tekrarlarının önlenmesidir.

 

Bel fıtığının tedavisi nasıldır ?
Kısa süreli yatak istirahati, hastanın en rahat ettiği pozisyonda ve iyi bir yatakta olmalıdır. Yatak sert ve düzgün olmalı vücut ağırlığı ile çökmemelidir. Sırtüstü uzanıp bacakların altına yastık koymak en iyi dinlenme şeklidir. Ayrıca baldır bir koltuk üzerine konur ve sırt üstü yatarak dinlenmek mümkündür.

 

Ağrı kesici, kas gevşetici, ilaçlar faydalıdır. Kronikleşmiş hastalarda antidepresan ilaç kullanılmalıdır. Ani başlayan bel ve bacak ağrısında en iyi tedavi epidural yoldan yapılacak lokal anestezik ve steroid karışımı ilaçların verilmesidir. Bu tedavi ilk iki hafta içindeki hastalarda çok etkilidir. Fonksiyonel skolyoz (omurganın yana eğriliği) varsa korseleme gerekebilir. Korse kullanımı uzun süreli olmamalıdır.

 

Yüzeysel ve derin ısıtıcılar, düşük frekanslı akımlar ve traksiyonla uygulanan fizik tedavi ve rehabilitasyon hastaların büyük çoğunluğunda şikayetlerin geçmesine yardımcı olur.

 

Bütün hastalara bel koruma prensipleri ve hastalığın aşamasına göre egzersizler gösterilmelidir. Birkaç kür yapılan tıbbi ve fizik tedaviye rağmen geçmeyen ağrılar, kuvvet kaybı ilerleyici olanlar, görüntüleme yöntemleri ile çok büyük fıtığı olanlar cerrahi olarak tedavi edilmelidir. Hastaların büyük çoğunluğunda 4-6 hafta içinde iyileşme sağlanır. Yapılan bütün tedavilere rağmen kronik ağrılı hasta oranı oldukça yüksektir.
More

Fibromiyalji Sendromu

Fibromiyalji sendromu (FMS) nedir?

FMS; yaygın kas ağrıları, yorgunluk, bitkinlik ve uyku bozukluğu ile seyreden kronik bir hastalıktır. Toplumun % 2 kadarında görülür. Hastalık kadınlarda çok daha sık görülür.çocukluk çağında bile görülebilir. Kaslarda, fibroz dokuda, bağlarda ve kirişlerde ağrı vardır. Sık rastlanan ve sebebi bilinmeyen bir kronik ağrı sendromudur.

 

FMS’ de röntgen filmleri, kan tahlilleri ve kas biyopsileri normaldir. Teşhis tamamen hastanın ifadesine ve doktorun muayenesine göre konulur. Bir hastaya FMS demek için ağrıların en az 3 ay sürmesi, sabah yorgunluğu ve vücutta belli sayıda hassas noktaların olması gerekir.

Belirtileri nelerdir?

Yaygın kas iskelet sistemi ağrıları hastaların en önemli şikayetidir. Ağrı, genellikle hastanın bir bölgesinden başlar ve bütün vücuduna yayılır. Boyun, kürek kemikleri arası, bel, baldırlar, sırt ağrının en çok yerleştiği yerlerdir. Ağrı, yanıcı, kemirici ve sızlayıcı olarak tanımlanır. Ağrı günün saatleri içinde fiziksel aktivite, uyku ve stres durumuna göre değişir. Ağrı bazen çok şiddetli olabilir. Nemli hava, soğuk, yorgunluk ve uykusuzluk ağrıları artırır.

 

Hastanın genel durumunun değerlendirilmesinde bir bozukluk yoktur, ancak hassas noktalar adını verdiğimiz ağrı noktaları vardır.

 

FMS’ li hastaların % 90’ında orta veya ileri derecede yorgunluk, dayanıklılıkta azalma ve bir çeşit tükenmişlik hali vardır, bazen yorgunluk ağrıdan daha önemli olabilir.

 

FMS’ li hastaların büyük çoğunluğunda uyku problemleri vardır. Bunlar derin uyku uyuyamazlar ve gece boyunca sık sık uyanırlar ve sabahları yorgun kalkarlar. Bazı hastalarda ise fazla uyku vardır. Firomiyalji sendromlu hastalarda, uykunun süresinden çok dinlendirici olmaması önemlidir. Uykusuzluk ve yorgunluk, keyifsizlik, ilgisizlik, dayanıklılık azalması ve tükenmişliğe yol açar.

 

Ruhsal yapıyı nasıl etkiler ?
Ruh halindeki deÄŸiÅŸiklikler, FMS da sık görülen bir bozukluktur. Hastaların çoÄŸunda bir hüzün, bir yıkılmışlık vardır. Hastaların 1/4’de belirgin bir depresyon bulunur. Ancak hastaların çoÄŸunda depresyona ait belirtiler vardır. FMS’ li hastalar aynı zamanda asabi ve tahammülsüz insanlardır.

 

Bu hastaların bir işe yoğunlaşma ve basit problemleri çözme kabiliyetleri azalır.

 

DiÄŸer belirtileri nelerdir?
Baş ağrıları, karın ağrıları, kabızlık, ishal, mide ağrıları, göğüs ağrıları, sık idrara çıkma ve acil idrar yapma isteği sık görülen şikayetlerdendir.

 

Ayrıca cinsel isteksizlik ve erken boşalma görülebilir. Cinsel isteksizlik özellikle kadınlarda aile içi huzuru bozacak kadar şiddetli olabilir.

 

FMS’ de çene eklemi ağrıları, kramplar ve kulak çınlamaları olabilir.

 

Hastalık kimlerde görülür?
Hastalık daha çok kadınlarda görülür. Erkeklerde ve küçük çocuklarda bile görülebilir. Menopoz döneminde görülme sıklığı ve şikayetler artar.

 

Sebepleri nelerdir?
Fiziksel ve ruhsal travmalar, ekonomik kayıplar, bir yakının kaybedilmesi, enfeksiyon hastalıkları, hormonal bozukluklar fibromiyalji sendromuna sebep olabilir. Ayrıca genetik faktörlerin de hastalığın gelişiminde rolü vardır. İklimin fibromiyalji sendromu gelişiminde etkisi yoktur, ancak soğuk ve nemli hava fibromiyalji sendromunda şikayetleri artırır.

 

Fibromiyalji sendromu hangi hastalıklarla birlikte görülebilir?
  • Kronik yorgunluk sendromu
  • Migren ve diÄŸer baÅŸ aÄŸrıları
  • Ä°rritabl kolon sendromu (kolit)
  • Miyofasial aÄŸrı sendromları
  • Huzursuz bacak sendromu
  • DiÄŸer romatizmal hastalıkların seyri esnasında görülebilir.
Fibromiyalji sendromu nasıl tedavi edilir ?
İlaçlar : Fibromiyalji sendromu tedavisinde kullanılan ilaçlar daha çok, uykuyu düzenlemek ve depresyonu tedavi etmek, yorgunluğu gidermek amacıyla kullanılır. Antidepresan ilaçlar etkili dozda kullanılmalıdır, ve uzun süreli kullanılmalıdır. En uygun ilacı bulmak bazen zor olabilir. Hastanın şikayetleri 2-4 haftadan sonra azalmaya başlar. Ayrıca kas gevşetici ve ağrı kesiciler kullanılabilir.

 

Düzenli ve yeterli uyku : Bu hastalar aynı saatte yatmaya alıştırılmalıdır, yatmadan önce uykuyu etkileyecek alkol, sigara, çay, kola, kahve gibi maddeler alınmamalıdır.

 

Egzersiz: Günlük aerobik egzersizler ve germe egzersizler çok önemlidir. Ancak hasta yorucu egsersizlerden kaçınmalıdır. Egzersizler günün erken saatlerinde ve akşam yapılmalıdır.

 

Fiziksel ve ruhsal zorlanmalardan kaçınma: Stres ve aşırı çalışma FMS belirtilerinde artmaya yol açar. Ancak bu insanlar mutlaka günlük sorumluluklarını da yerine getirmelidirler.

 

Diğer uyku bozukluklarının tedavisi : Huzursuz bacak sendromu, horlama, eşin horlaması, kafein alma, obezite (şişmanlık), alkol gibi uykuyu engelleyici faktörler tedavi edilmeli veya bunlardan kaçınılmalıdır.

 

Fibromiyalji remisyona girse (iyileşse) bile tekrarlama riski çok yüksektir. Bu sebeple bu hastalar hep olumlu bir tavır almalı ve bu hastalığın günlük hayatlarını berbat etmelerine izin vermemelidir.

 

Fizik tedavi, kaplıca kürleri, çevre değişiklikleri, yumuşak doku enjeksiyonları iyileşmeye katkıda bulunabilir.
More